Kahve ilk defa nasıl bulundu? Veysel Karani

Kahvenin Yemen’den geldiği ve Veysel Karani hazretlerinin Yemenli olduğu bilgileri birleştirilerek, kahveyi onun bulduğu hükmüne varılmıştır. Bununla ilgili, Veysel karani hazretlerinin makamının olduğu Siirt’in Baykan ilçesine ait kaymakamlığın web sayfasında şöyle yazar.

 Üveys (Veysel Karani) bir gün develeri otlatırken buruşuk meyvelerden birisini ısırdı. Acıydı. “ Allah (c.c) her bir nimeti fayda için yaratmıştır.” Diyerek acı bulduğu o meyvelerden birazını ateşin üzerine attı, kavurdu, çiğnedi acılıkları kalmamıştı. Bir saat sonra Üveys’in aklı içi bir olmuştu. Daha sonra iyi düşünmeye, kendisine güvenmeye başlamıştı. Üveys derhal yakışan ismi söyledi. “Madem ki yiyeni keyiflendiriyor (keyfe) olmalıdır.” Dedi. Günümüzde Keyfe adı kahve olarak anılmaktadır.

Hiçbir yazılı bilgiye dayanmayan ve bilinen gerçeklerle uyuşmayan bu hikayeye göre, bir çoban olan Veysel Karani hazretleri kahveyi bulmuştur. Buna göre, Yemen’in Karen çöllerinde deve çobanlığı yapan Veysel Karani hazretleri develerinin bir ağacın yapraklarından yedikten sonra hareketlendiklerini ve çok keyiflendiklerini görür. Kendisi de o ağacın meyvelerinden yemeğe kalkar. Ama tadı acı olduğu için yiyemez. Kopardığı meyveleri yanan ateşin içine atar. Yanan çekirdeklerin kokusu hoşuna gider. Bu defa hafif yanmış olan çekirdeklerin tadına bakar. Tadı hoşuna gidince sıcak suda karıştırıp suyunu içer. Derken, kahve ortaya çıkar.

Kahvenin çölde değil, yüksek ve dağlık alanlarda yetiştiği bilinmektedir. Ayrıca, kafein ağacın yapraklarında değil, meyvesindeki çekirdeklerindedir. Bu nedenle, bu hikayenin gerçek olma ihtimali çok zayıftır.

Bu hikaye, Veysel Karani Hazretlerine karşı olan sevgiden dolayı ortaya atılmıştır.